Küçüklüğümden
beri çeşitli moda markalarının saatlerini kullanıyordum ama en son
chronographlı quartz bir seikoda duruldum. Ta ki babam bana Longines Master
Collection Moonphase saati gösterene kadar. Saate o an aşık oldum. Ay fazlarını
göstermesi belki kullanacağım bir özellik değildi ama saate çok şık bir hava
katıyordu. Tabi babama göre üniversiteyi bitirdiğimde kolumda olacaktı bu saat.
Gel zaman git zaman otomatik saatleri araştırmaya başladım ve kendi başıma
alabileceğim bütçeme uygun Longines Hydroconquesti buldum. Tam karar vermiştim
ki bir ikinci el alım-satım sitesinde Tag Heuer Aquaracer 300 m ilanı buldum ve
ilk otomatik saatimi almış bulundum. Gerçekten çok heyecanlandım ilk koluma
taktığımda. İlk çelik bilezikli saatim olduğu için biraz ağır geldi ama alıştım
:) Her kıyafetle uyum sağlaması ilk otomatik saatim olduğu için çok avantaj
oldu bana. Ama her gün takmaya başladım ve saatin zarar görmemesi için Apple
Watch aldım. Amacım değişimli kullanmaktı ama aldığımdan beri Apple Watch’u bir
kere takmışımdır sanırım :) Geçen hafta internette gezerken bir saat markasının
sitesinde Longines Master Collection Moonphase'i çok ama çok uygun bir fiyata
gördüm. Aklımda hiç saat almak yokken telefon açtım ve İstanbul şubesindeki
saati Ankara şubesine göndermelerini istedim ve ertesi gün Kıbrıs'tan Ankara'ya
gelerek saati satın aldım. Saat aslında beklediğim gibi değildi çünkü kutusu o
fotoğraflarda gördüğüm ahşap güzel kutusu değil ve saatin tokası kelebek toka
değildi. Uygun fiyata aldığım için pek takılmadım ve internette araştırdığım
kadarıyla az da olsa bu modelden de varmış onu öğrenmiş oldum. İki mekanik
saatimi de yaklaşık iki yıldır kullanıyorum. Şimdiye kadar beni Longines’in
rotoru arızalanması dışında hiç üzmediler. O halde saatlerin fotoğraflarını
paylaşayım da biraz gözlerimiz şenlensin. 😊





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder